2020 yılının başından bu yana, içinden geçtiğimiz beklenmedik sürecin etkisiyle, dijital dönüşümde dünya genelinde yaklaşık yedi yıllık bir hızlanma yaşandığı yapılan araştırmalarla ortaya konuyor. Dijitalleşmede yaşanan bu hızlanma Endüstri 4.0’ın esaslarına uyum için gerekli süreçlerde de bir hızlanmaya sebep oldu. Aralarında lojistik sektörünün de olduğu birçok sektör, yeni teknolojilerin ve değişen müşteri beklentilerinin tedarik zincirlerinin üzerinde etkisiyle birlikte sürekli bir değişim ile karşı karşıya.

Dünyada bugüne kadar yaşanan sanayi devrimlerinin temelinde hep insanların ve tüketicilerin beklentileri ile ihtiyaçları yer aldı. Endüstri 4.0 sürecinde de bundan farklı bir durum söz konusu değil. Geleneksel tedarik zinciri bugünün ve yarının iş dünyasının gereksinimlerini karşılamaktan gittikçe uzaklaşıyor. Burada en temel etken değişen müşteri beklentileri çünkü artık müşteriler kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetleri daha fazla talep ediyor. Talepteki bu yöndeki değişim de beraberinde lojistik sektörünün duruma uyum sağlaması zorunluluğunu doğuruyor.

Lojistik sektörünün Endüstri 4.0 ihtiyaçlarına göre değer zincirine entegrasyonunun temelinde dijitalleşme yer alıyor. Söylenenlerin aksine, Endüstri 4.0 lojistik sektörünün sonunu getirmek bir yana önemli fırsatlar yarattığı ortada. Yeni teknolojilerin ve dijital çözümlerin güncel uygulama alanları genişledikçe üretimde otomasyon ile birlikte lojistik sektöründe de dijitalleşme ihtiyacı her geçen gün artıyor. Bununla birlikte, değer zincirlerinden ürün değer tekliflerine kadar tüm süreçlerin dijitalleştirilmesi lojistik sektöründe yeni iş modellerinin ve müşteri hizmet platformlarının geliştirilmesini beraberinde getiriyor. Bu hizmet platformlarından biri olan Veboon.com’u anlık üretime uygun parsiyel taşımacılık ihtiyaçların için ziyaret edebilirsin.

Dijitalleşme ile birlikte sadece ulusal değil uluslararası ticarette de yeni lojistik ihtiyaçları ortaya çıkıyor. Şirketler artık sadece kendi ülke sınırları içerisinde kalmakla yetinmiyor çünkü dünyadaki rekabet ortamı bunu gerektiriyor. Bütün dünya, sınırların kaldırıldığı bir pazar yeri haline geldi ve şirketlerin rekabette geri düşmemek için bu konuda önemli ve sağlam adımlar atması, uluslararası erişim konusunda geri kalmaması bir zorunluluk. Rekabetin böylesine çetin olduğu bir dünyada şirketlerin müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere yüksek kalitede, düşük maliyetli ürünler sunması ve bunu en doğru lojistik seçeneği ile son derece hızlı ulaştırması gerekiyor.

İşte tam da bu noktada devreye dijital ve akıllı lojistik giriyor. Lojistikte dijitalleşme beraberinde pek çok avantajı da getiriyor; minimum risk, düşük maliyet, esneklik, zaman tasarrufu, güvenlik ve en önemlisi artan müşteri memnuniyeti. Dijital lojistik ile, müşteriye sunulan hizmet düzeyi iyileştirilebilir, üretim optimizasyonu sağlanabilir ve maliyet avantajı yaratılabilir. Bunun yanı sıra müşteri için yarattığı katma değer ve sürdürülebilirlik de lojistiğin dijitalleştirilmesinin gereklilikleri arasında önemli bir yere sahip.